top of page

Kuran ve Evrim

Yazarın fotoğrafı: 19code19code

Güncelleme tarihi: 14 Eyl 2024

Şimdi sıra Ateizmin tekelindeki en büyük koz olan Evrime geçelim.



Bilim ortak bir bakteriyel yaşamı ata olarak kabul eder. Bilimsel olan Evrim, insandan önce daha vahşi varlıkların olduğunu ve bunların insana çok benzediğini ancak bilinç, irade ve vicdan olarak modern insandan çok farklı olduklarını anlatır. Sadece alet yapıyorlar ve vahşi yaşam sürüyorlar.

Evrim'i araştıran en iyi bilim adamına bakalım. Darwinnnnn ..... mi diyeceğim sandınız? Hayır ondan 850 yıl önce bu araştırmaları yapmış olan ve Avrupa'nın bilimi öğrenip aldığı çağ olan İslam'ın Altın Çağı'nda bulunan 940-1030 yılları arasında İran’da yaşayan İbn Miskeveyh, ’El-Fevzü’l-Asgar’ adlı ölümsüz eserinde gerçek evrimleşmeyi, Darwin’den tam 850 yıl önce incelemiş ve bazı sonuçlara daha o zaman varmıştır.

Peki şimdi eğer takva sahibi yani Sorumluluk Bilinci sahibi bir aktif Müslüman iseniz işte bu yazımız tam size göre; zira istismar edilmeyen evrimi yani tekamül sürecini, hem bilimsel olarak hem de Kurani olarak keşfederseniz Atezim'in size kullanacağı sahte koz da artık kalmayacaktır. Çünkü Ateizm, yani Materyalist görüş üzerine yapılanan bu ideoloji, 1929'da Edwin Hubble'ın, Evrenin Genişlediğini kanıtlamasıyla Materyazlim'in çökmesine neden olmuştur; çünkü onlar Evren ezelidir diyorlardı, yani bir sonu yoktu. Ama bilim adamları Evrenin genişlediğini ve bir yerde tekrar büzülüp yok olacağını keşfettiler. Ve bildiğiniz üzere Kuran'da Cosmolojiye dair ayetlerde yer almakta.

Şimdi ise Evrim sürecinin kanıtlarını Kuran'da görünce; samimi olanlar Kuran'a dönmekte, inkarda ısrar edenler ise öfkelenmektedir. Hadi hep beraber bu gerçeğe yolculuk yapalım:

*************************

“Şüphe yok ki Allah Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini, İmran ailesini kendi çağının insanları içinden seçerek üstün kıldı:” (ali İmran 33)

Allah burada diyor ki Ademi, Nuhu, İbrahim ailesini, İmran ailesini seçtik ve bir ayrıntı olarak : İnsanlar içinden seçtik, diyor. Burası önemli; Çünkü o zaman biri çıkar şöyle der Nuh, İbrahim ve İmran ailesini seçtiğinde o çağın insanları içinden seçtiğini anlıyoruz, peki Adem’i kimin arasından seçti. Eğer Adem ilk insan ise nasıl başka insanlar arasından seçiliyor? Diye mantığın bunu sorası geliyor.

İşte mesele bu! Diğerlerinin seçimini anlıyoruz. Çünkü o cinslerden birden fazla var. Adem’e gelince Adem’i nerden hangi cins arasından seçti. Bir seçim var ortada. O zaman Adem, insan değil beşer türleri içinden seçilmiştir. Bunun delili de Bakara 30. Ayettedir. Bu ayette Meleklerin bir itirazı vardı:

“Hani, senin Rabbin melaikeye "Ben yeryüzünde bir halife tayin edeceğim" dediği zaman da şöyle sormuşlardı: Biz seni hamd ile tesbih ve takdis edip dururken yeryüzüne fesat çıkaran ve kan dökmekte olan birini mi atayacaksın”.

Bu ayette insan tekamül(evrim) sürecine alınmadan önce yeryüzünde canlılık vardı ve bunların arasında fesad çıkaran ve kan dökmekte olan birilerinin var olduğu açık. Peki kim bu fesad çıkaran ve kan döken? Biri var. Melekler bunu söylerken “-cek,-cak” olarak gelecekte olacak demiyor, “dökmekte” diyerek muzari fiil kullanmışlar; bu da o an yaşanmakta olan bir gerçek olduğunu gösterir. Artık anlıyoruz ki: Adem’den önce başka yerlerde bilinmeyen beşer türleri vardı, Paleontologların bulgularından çıkan Neandertaller gibi, Homo Erectuslar gibi. Bunlar birbirleri arasında veya daha başka sebeplerden dolayı soyu tükenmişler. Ve Homoerectuslar insanın tekamül sürecinde eski bir türdür. Yaklaşık olarak 1,9 milyon yıl öncesinden 250 bin yıl öncesine kadar var olmuştur.

Bu geçen uzun zaman,süreç Kuran’da İnsan Suresi 1. Ayette yer alır:

“ İnsanın üzerinden, o tarih sahnesine çıkıncaya (kadar), tüm zamanlar içinden belirsiz ve uzun bir süre geçmemiş miydi (ki), henüz o (bu süre zarfında) anılmaya değer bir varlık bile değildi?”

Dolaysıyla Melekler, yeryüzünde olan biten şeyleri ayetin içinde dile getirmiş oluyorlar, bugün de yeni kanıtlarıyla ayetin manası yerine oturmuş oluyor. İşte beşer(canlı türü) içinden yeni bir yaratımla bir süreç içinde yaratılan Adem, kendisinden önce yine süreç içinde yaratılan beşer türler içinden seçilmiştir. İşte o türlere bugünün de kanıtlarıyla “homo” diyoruz. Günümüzde bu soyu tükenmiş türlerin aralarında ne fark bulunduğu, nerelerde bulunduğu, ne kadar yaşadıkları, beyin çapları, yani hepsinin hakkında artık bilgimiz var. İsteyen homo türleri ile alakalı müstakil eserlere bakıp oraya başvurabilirler. Bunlar var, bunları Allah yeryüzüne ayet(bulgu,gerçek) diye serpmiş. Kimisi 2,5 milyon yaşında, kimisi 1 milyon 800 yaşında, kimisi de 4 milyon yıl yaşında olan ki bugün Etiyopya diye bildiğimiz Habeşistan'da bulunan Lucy fosilidir. Bunlar insani türler, tam insan değiller; alet yapıyorlar, birçoğunun yanında yöresinde yapılmış aletlerle bulunuyor. Yani alet tasarlayabiliyorlar. Bunlar çok karmaşık aletler değil, çok basit aletler. Çakmak taşından yapılan okun ucuna takılan gibi basit aletler. Ve gerçekten de kan döküyorlar, fesad çıkarıyorlar. Çünkü bulundukları ortam böyle.

Sonraki mesele ise Ruh üflenmesidir. Kuran’da insanoğlunun Adem’in yaratılışının(sürece alınışının) ele alındığı birçok ayette “Ona Ruhumdan üfledim” ibareleri yer alır. Peki bu nasıl anlaşılacak? Öncelikle Kuran’da Allah, hayvanlara hiç Ruh üflediğinden söz eder mi? Tabi ki yok. Bu çok önemli, eğer üflenen ile kastedilen “Can” ise bu can hayvanlarda da var. O zaman Kuran’da Ruh üfleme ile kastedilen şey can değil. Çünkü Ruh üflendiğinde insan canlıydı zaten. Ruh üflenmek ile kastedilen şey: Akıl, irade ve vicdan verilmesidir. Zaten Ruh üflenmek ile ilgili ayete baktığımızda bu kolaylıkla görülebilir. Secde 9:

“Daha sonra onu tesviye ederek kendi Ruhundan üflemiş ve sizi hem işitme ve görme hem de duygu ve düşünce yetenekleriyle donatmıştır”

Yani, Ruhunun üflenmesinin arkasından gelen şey Adem’in duygu ve düşünce, işitme ve görme yeteneğine sahip olması; işitme ve görmeden kasıt bilinçlenmesidir. Hicr 28-29'da aynı vurgu var:


“Onun yaratılışını tamamlayıp kemâle getirerek ruhumdan ruh üfürünce ardında ona karşı secdeye kapanın(saygıyla eğilin).”


Ayetinde Meleklerin cana değil, Ruh üflendikten sonra verilen bilince eğildiklerini anlıyoruz. Meleklerin itaat emri cana değil, akıl-irade ve vicdana itaattir. Aynı vurgu Sad 71-72 de var:

“Hani o zaman Rabbin meleklere demişti ki: "Ben balçıktan bir beşer yaratacağım. İzleyin; ne zaman ki onu şekillendirmeyi tamamlar da kendisine ruhumdan üflersem, derhal yere kapanıp onun (hizmetine) amade olun!”

Özetle üflenen Ruh, beşer(homo) türünü İnsan kıldı. Ruh üflenmeden evvel fesad çıkaran kan döken bir beşerdi. Paleontolojide önümüze serilen 30 tane beşer türü maymun değil ve alakası yok; çünkü homo türlerinin maymunla alakası yok. Sonuç olarak Kuran’da Adem olarak anlatılan kişi, ilk bilinçli insan topluluğu olduğunu anlıyoruz. Bu düşünce yukarıdaki kanıtlarla hem tabiat ayetlerine dayanıyor hem Kuran ayetlerine dayanıyor.

Comentários


Abonelik Formu

© 19code tarafından kurulmuştur.

bottom of page