Teslim Olanlar Grubuna Reddiye: Kuran’a Tanıklık ve Rehberlikte Tek Kaynak Olarak Allah
1. Kuran’ın Yeterliliği ve İnsani Otoritelere Yönelmenin Tehlikesi
Kuran, kendi yeterliliğini her fırsatta belirtir. Eğer Kuran, eksiksiz ve detaylı olarak sunulmuşsa, neden bir insanın yöntemlerine başvurulması gerektiği sorusu doğar. Allah, Kuran’ın açıkça her şeyin açıklayıcısı olduğunu vurgular:
“Allah’tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa size kitabı detaylandırılmış olarak indiren O’dur.” (6:114)
“Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka dostlar edinmeyin.” (7:3)
Bu ayetlere dayanarak şu soruyu soruyorum:
Eğer Kuran detaylı ve yeterliyse, neden başka bir insanın yöntemleri rehber alınarak Allah’ın yasalarına dair bir değişim yapılmaktadır?
Kuran’ın sunduğu bu açık rehberliği göz ardı etmek, onunla yeterli bir bağlılık gösteriyor mu?
---
2. Rashad Khalifa’nın Görevi: Elçilerin Sadece Tebliğ Etme Görevi
Kuran, elçilerin tek görevini açıkça belirtir: “Elçilere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.” (16:35) Rashad Khalifa’nın keşfettiği 19 mucizesi, Kuran’ın ilahi bir kitap olduğunun bir göstergesidir, fakat bu, Kuran’a tanıklığı ve Allah’a yöneltilen mesajları saptırmak için bir gerekçe olamaz. Rashad Khalifa kendisini bir rehber olarak görmemiştir, aksine Kuran’a ve sadece Kuran’a dikkat çekmiştir. Kuran, “De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım; bana ilahınızın yalnızca bir tek ilah olduğu vahyediliyor.” (18:110) derken, hiçbir insanın mutlak rehber olamayacağını belirtmektedir.
Şu soruyu soruyorum:
Rashad Khalifa’nın mesajı, sadece Kuran’a ve Allah’a dikkat çekmekti. Eğer Kuran’ın her şeyin açıklayıcısı olduğunu belirtiyorsa, neden onun kişisel yöntemlerine tapınarak kendisini rehber kılmak?
Kuran dışında bir insana dayalı ibadet şekilleri benimsemek, Kuran’a güveni ve Allah’ın mesajını zayıflatmaz mı?
---
3. Kuran’a Tanıklık Eden Birey, Başka Bir Rehber İhtiyacı Duymaz
Allah, Kuran’ı yalnızca kendi rehberliği olarak indirmiştir ve her birey Kuran’a tanıklık ederek doğru yolu bulabilir. Kuran, her insanın Allah ile doğrudan bir ilişki kurabileceğini ve kimseye bağımlı olmadan yolunu bulabileceğini öğretir.
“Her insanın yaptığını boynuna doladık. Kıyamet günü onun için bir kitap çıkarırız; ona açılmış olarak bulur.” (17:13)
“Sözü dinleyip en güzeline uyan kullarımı müjdele.” (39:18)
Bu ayetler, Kuran’ın her birey için bir rehber olduğunu ve kimsenin başkasının yöntemlerine ihtiyaç duymadığını açıkça gösterir. Şu soruları soruyorum:
1. Allah, Kuran’ı açık ve kolay kılarken (54:17), bir insanın ibadet tarzını zorunlu bir doğru olarak kabul etmek, Allah’ın mesajına inanmayı tam anlamıyla benimsemek midir?
2. Bir insan Kuran’a tanıklık ediyorsa, neden başka bir insana ihtiyaç duymaz? Kuran, bireyi sorumluluk sahibi kılarak ona doğrudan Allah’a yönelme yetkisini vermez mi?
---
4. Şirk Tehlikesi: İnsan Otoritesine Bağımlı Olmak
Kuran, Allah dışında hiçbir insana dinî otorite verilmemesi gerektiğini açıkça belirtir.
“Onlar, bilginlerini ve din adamlarını Allah'tan başka rabler edindiler...” (9:31)
“Allah’tan başka veli ve yardımcı edinmeyin.” (42:6)
Teslim Olanlar grubunun yöntemleri, Rashad Khalifa’nın yaşam tarzını bir model olarak almaları, onu bir nevi dinî otorite olarak kabul etmeleri anlamına gelir. Bu, Kuran’ın açık uyarılarıyla çelişmektedir. Eğer Rashad Khalifa’yı veya herhangi bir insanı model alırsanız, Allah’ın “tek” otorite olduğu gerçeğini göz ardı etmiş oluyorsunuz. Bu yaklaşım şirk tehlikesini beraberinde getirir.
Ek Soru:
Kuran, "Ben, her şeyin açıklayıcısıyım" derken, neden bir insanın yöntemleri Kuran’ın temel rehberliğinin önüne geçmektedir? Rashad Khalifa’yı mutlak rehber olarak görmek, Allah’ın tek otorite olduğunu inkâr etmek değil midir?
---
5. İbadetlerde Samimiyet ve Esneklik
Kuran, ibadetlerin esasının samimiyet ve Allah’a içten bağlılık olduğunu belirtir. İbadetlerde esneklik vardır; önemli olan kalp ve niyettir, yöntemler ise kişinin durumuna göre değişebilir:
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.” (22:37)
“Namazı dosdoğru kılın ve Allah’tan sakının.” (2:238)
Allah, Kuran’da insanların ibadetleri için temel kurallar koymuş, ancak detaylarda esneklik bırakmıştır. Rashad Khalifa gibi bir insanı taklit etmek, ibadetlerin özünden sapmak anlamına gelir. Oysa Kuran, samimi ve takvalı bir niyetle yapılan ibadetleri esas alır.
Kuran’a göre, ibadetlerin esas amacı Allah’a yakınlık ve takvadır, bu yüzden bir insanın belirli yöntemlerini mutlaklaştırmak yerine, her birey kendi içsel bağını kurmalıdır.
Ek Soru:
İbadetlerdeki asıl ölçüt, insanın samimiyeti değil midir? Eğer Kuran samimi bir niyetle yapılan ibadetleri kabul ediyorsa, neden Rashad Khalifa’nın yöntemlerini taklit etme zorunluluğu vardır?
---
Sonuç: Kuran’a Tanıklık ve Allah’ın Kitabına Bağlılık
Kuran, hakikatin tek kaynağıdır. Allah, kendi kitabına güvenilmesini ve yalnızca O’na yönelilmesini istemektedir. Rashad Khalifa’nın önemli katkısı, Kuran’ın mucizelerine dikkat çekmesidir, ancak o da sadece Kuran’a ve Allah’a yönelmenin önemini vurgulamıştır.
Allah’ın kitabı, bireylerin doğrudan Allah ile ilişki kurabilmesi için yeterlidir. Başka bir insanın yaşam tarzını model alarak ibadetleri mutlaklaştırmak, Kuran’a güveni sarsar. Teslim Olanlar grubuna şu soruları yöneltiyorum:
1. Allah, Kuran’ı her şeyi açıklayacak şekilde açık ve kolaylaştırılmış bir kitap olarak indirmişken, bir insanın yaşam tarzına neden bu kadar bağımlı olunuyor?
2. Rashad Khalifa’yı mutlak bir rehber olarak kabul etmek, Kuran’ın yeterliliğini ve Allah’ın otoritesini zayıflatmaz mı?
3. Eğer Kuran, her bireye yeterli bir rehberlik sunuyorsa, neden bir insanın yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor?
Unutmayın, Kuran’ı doğru anlamak ve içselleştirmek, Allah’a olan bağlılıkla mümkündür. Rashad Khalifa bir rehber değil, Kuran’a yönelmek için bir işarettir. Kuran’ı yalnızca Allah’a yönelerek anlamak, gerçek teslimiyetin ta kendisidir.
Soruların çok yerinde... Allah kime Rehberlik ederse o Kılavuzlanan olur, 7 178 19 harflik ayet من يهد الله فهو المهتدي